At Sineği
- Fasarya
- 9 Şub
- 1 dakikada okunur
AT SİNEĞİ
Geçmiş ve anın kavgası…
Umarım kazanan gelecek olur. Şayet bu kavganın sonu görünmez, bilinmez ve muhtemelen anın içinde belirli durumlarda tekerrür eder. O durakların geldiği zamanlarda, kavganın şiddetini fark edebilmektesin ve içindeki bir köşeye sinmekte olan, o anahtarı içinde taşıyan çocuk… Zeus’un hükümranlığını kazanmak için geçen çetin savaş anlatıları gibi olmasa da bu durum bunu andırmakta. Bir yanlışın yanlış olduğunu anlamakta mı insan? Yanlış olduğunu anlaşılabilir kılmakta mı insan insana? Kararsızım.
Bilinen bir doğru varsa, o da kavganın namütenahi oluşu… Fark edebilenler adına söylediğim.
Seçmek yolu aslında; adım atmak arafa ve sonuçlarını yumuşatmak göğsünde.
Kırbacı tutan celladı tıktım parmaklıklar ardına. Evet, olacak kararı veren bir yargıç… Layık gördüğün neyse, o vuracak tokmağı ve şiddetine göre şekillenecek hayatın.
Neye verirsen ışığı, onun rengi aydınlatacak önünü. Siyah olana yükleyebildin mi bir sıfat ya da bir tanı? Ya da hangisinin parlak olduğunu bilebildin mi?
Basitliklerin heybesinde zorluk tohumları taşıdığı gerçek mi?
Bil sınırını…
Serpilmemeli sınırın öteki tarafına.
Yorumlar